top of page

Diz Kireçlenmesi ve 
Diz Protezi

   Diz protezi ameliyatı diz kireçlenmesi olan hastada ağrıyı azaltan ve yaşam kalitesini arttıran cerrahi bir prosedürdür. Tipik olarak bu tedavinin uygulandığı hastalar cerrahi dışı tedavilerden fizik tedavisi, ağrı kesici kullanımı, eklem içi enjeksiyon gibi) artık fayda göremeyen ve yaşam kalitesi oldukça düşmüş hasta grubudur. Yaklaşık 40 yılı aşkın zamandır diz protezi ameliyatları yapılmaktadır ve ameliyatların sonuçları oldukça olumludur

PRI_203332679.webp

Genel olarak diz protezi ameliyatları 2 farklı yöntemle yapılır: Birincisi geleneksel yaklaşım, ikincisi yeni minimal invaziv (quadriceps -sparing) olarak adlandırılır. ,

Geleneksel diz protezi ameliyatı kabaca yaklaşık 18-20 cm insizyon (ameliyat kesisi) ile yapılır. Genel de hastane de kalış süresi 2-4 gün arasında değişmek kaydıyla ortalama iyileşme süresi 3-4 aydır. Hastaların büyük çoğunluğu total diz protezinden sonra yaşam kalitelerinin hızla değiştiğini ve ağrılarının tama yakın geçtiğini söylerler.

Minimal İnvaziv Total Diz Replasmanı;

Daha az travmatize bir girişim olup daha küçük kesiyle yapılan bir diz protez uygulama tekniğidir. Toplam en fazla kesi uzunluğu 10 cm. kadardır. Daha anatomik bir yaklaşımdır. İyileşme süresi çok daha kısadır. Ameliyat sonrası iyileşme çabuk, ağrı  daha az ve normal yaşama dönüş daha hızlıdır.

 Bu tekniğin başlıca potansiyel faydaları şunlardır.;

1-Diz fonksiyonlarının daha hızlı geriye dönüşü;

Bu ameliyat tekniği uygulanan hastalarda ; hastaların yürüme de kaslarını daha iyi ve çabuk kontrol ettikleri gözlenmiştir. Bunun sebebi ise bu teknikte quadriseps tendon mekanizmasının daha az insize(kesilip- tekrar dikilmesi) edilmesi ve anatominin daha iyi korunmuş olmasıdır.

2-Küçük kesi;

Hastaların yara iyileşmesi daha çabuk olmakta ve kozmetik açıdan da hastaya yara izinin azlığı moral vermektedir.

3-Ameliyat sonrası ağrının daha az oluşu;

 Burada ameliyat kesisi daha az ve quadriseps  daha çok korunduğu için ağrı daha az olmaktadır.

4-Geleneksel diz protez cerrahisi ile aynı güvenilir özelliğe sahip olması;

Yaklaşık olarak diz protez cerrahisi dünyada 40 yıldır yapılmakta ve bu süre içerisin de çok bilgi sahibi olunmuş, ortopedik cerrahların da deneyimi çok artmıştır. Deneyim arttıkça daha küçük kesilerle eskiye  benzer ameliyatlar yapılabilmektedir.

Total diz protezi ameliyatı olan hastaların büyük bir çoğunluğu ağrıların tamamen veya büyük bir çoğunluğundan kurtulurlar. Hastaların çoğu mevcut baston ile yürümekten de kurtulmuş olurlar. Diz protezi ameliyatı sonrası sıklıkla kireçlenmeden gelen diz sertliği  dizin esnemesi ve hareket kabiliyetinin artmasına sebep olur.

 

Bununla birlikte minimal invaziv (quadriceps-sparing) tekniğinin geleneksel total kalça replasman tekniğine göre belirgin avantajları vardır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ameliyat ve Ameliyat sonrası ağrının kontrolü;

Mümkün olan her durum da , ameliyat sonrası ilk 24 saat için de hastanın ağrısını ortadan kaldırmak veya mümkün olan en aza indirmek için Morfin ve spinal anestezi türevleri kullanmaktayız.

Hastanede kalış;
Minimal İnvaziv (quadriceps-sparing) yöntemi ile diz protezi ameliyatı geçiren hastaların hastanede kalış süresi ortalama 48 saattir .Bazı hastalar 1 gün daha fazla kalmaya ihtiyaç duyabilirler; nihayetinde her hastanın hastanede kalış süresi ; Hastanın tıbbi ihtiyaçlarını karşılayacak sürede bireyselleştirilebilir. Hekimin en uygun gördüğü süre içerisinde taburculuk gerçekleştirilir.

Ameliyat sonrası rehabilitasyon ve egzersiz;

Teknik olarak bir ameliyat ne kadar mükemmel  veya mükemmele yakın yapılsa da; ameliyat sonrası tercihen profesyonel bir rehabilitasyonla desteklenmediği sürece ameliyat protokolü tamamlanmamış sayılır. Yani iyi bir rehabilitasyon çok önemlidir. Hem takılan protezin ömrünü uzatır.( çünkü protezi yerinde tutan kas ve kemik dokusunun mükemmel çalışmasını sağlar), hem de hastanın  bundan sonraki yaşamın da minimal seviye ye indirir.

 

Sonuç olarak ;

Diz kireçlenmesi çok olan hastalarda diz protezi en uygun seçenektir. Protezi  en az 10 yıl sorunsuz kullanma ortanı %90 ve üstüdür. Yeni bir teknik olan  Minimal İnvaziv (quadriseps-sparing) yöntemi ile yapılan diz protezi ameliyatlarından sonra hasta günlük yaşamına daha kısa sürede dönmekte, daha az ağrı çekmekte ve diz fonksiyonları daha çabuk kazanılmaktadır.

1.jpg
1.jpg

Kimler Minimal İnvaziv (quadriceps-sparing) teknik ile ameliyat edilmelidir?

-Zayıf hastalar  bu prosedüre daha uygun hastalardır. Çünkü zayıf hastaların cilt altı yağ dokuları azdır ve ameliyat  sırasında daha kolay bir cerrahi ekartasyona (ameliyat sahasının cerrahiye yardımcı olan başka biri) ihtiyaç duyarlar.

-Hem kozmetik açıdan hem de psikolojik nedenlerle; hastaların hemen hemen hepsi daha küçük kesi tercih edeceklerdir.

-Sosyal yaşama daha çabuk dönmesi gereken ( tek başına yaşayan vb. gibi) hastalarda da öncelikli tercih edilecek yöntemdir.

-Ameliyat sonrası fizik tedaviye gidemeyecek hastalar için de daha öncelikli bir yöntem olabilir. Geleneksel diz protezi  şu nedenlerle bazı hastalara daha uygundur.

-Kilolu hastalar da vücutla birlikte bacaklarda hacim olarak fazla olacağından ameliyat esnasın da daha kolay ekarte edilirler.

- Yine bu hastalarda osteoporoz daha fazla olacağından minimal invaziv tekniği uygulamak ameliyat esnasın da kemik kırık problemlerine yol açabilir.

- Yine bazı hastaların kısa süreli anestezi  zorunluluğu vardır. Bu hastalarda daha hızlı yapılan geleneksel yöntem tercih edilebilir.

bottom of page